MAVİSEL YENER’DEN ÇOCUKLAR İÇİN KOMİK ŞİİRLER

Bahri KARADUMAN
bahrikaraduman@hotmail.com

Çocuğun “uyumlu büyüme”sini uzmanlar üç etkenin varlığına bağlıyorlar: Enerji gereksinmelerinin karşılanması, sağlık koşullarının istenilen düzeyde olması ve elverişli ruhsal ortam. Çocuk yazınına emek vermiş olanlar, doğal olarak üçüncü etkenin ne denli önemli olduğunun bilinciyle üretirler ve ürettikleri yapıtları önce içlerindeki çocuğun beğenisine sunarlar. O çocuk, tatlı bir gülücükle içselleştirirse yazılanları, ürün dışa yansır ve binlerce çocuğun olur.
Mavisel Yener de önce içindeki güzel çocuğa şiirler söyleyen, o çocuğun renkli dünyası içinde yanına aldığı binlerce çocukla uçsuz bucaksız ufuklara sözcüklerle kanat açan bir ozan. Son yapıtı Komik Şiirler (*) şiirsever çocukların okumaları, eğlenmeleri ve kitabın sonunda bulunan boş sayfalara kendi şiirlerini yazmaları için topluma sunulmuş nitelikli bir çalışma.
Kişiliğin oluşumunda sanatla kazanılan değerler, temel taşı işlevinde ise ilk gençliğe geçiş süreci çocuk için sancısız bir dönem olur. Bu nedenle öğrencinin sanata yönlendirilmesi anne-öğretmen-yazar üçgeninin en öncelikli görevidir. Okuduğunu anlayan, dilini iyi kullanan çocuk, hep bir adım önde olacaktır. Kendini iyi anlatabilme, çocuğa ayrıcalık kazandırır. Yaş düzeyine uygun nitelikli yapıtlara yönelen çocuk, dilin öneminin ayırtına ulaşınca şiire daha çok ısınır. Şiir estetiği ve şiirin dile kazandırdığı pembelik, çocuk belleğini siyah-beyaz çatışmasından kurtarır; çocuğa iyimserlik, hoşgörü dünyasını tanıtır. Belli bir düzeye ulaşarak sıradanlıktan kurtulan çocuk, yaşama sevgi öğesiyle tutunur ve bilmeden geleceğinin aydınlık altyapısını oluşturur.
“öğretmenim bana benziyor / kanatlandırıyor şiirleri / renklerin kayığına biniyor / ceplerinde naneşekeri / yüreği sığmazken sınıfa / düşüne taşıyor bizi / öğretmenim bana benziyor / unuttu yine ödev vermeyi” dizeleri anlattığım olguyu sanırım daha güzel vurguluyor. Şiirin gücü bu.
Mavisel Yener, kişinin “küçük” ve “acınası” olmadığı zaman büyüyeceğine inanıyor. Etik değerlerin çocuklukta oluşacağını biliyor. Yaşamı sorgulayabilmemiz için karşıtlıkların bilincinde olmamızı ve bu bilincin de çocukluk yıllarında kazanıldığını imge evreninin zenginliğiyle, gülümseyen, gülümseten bir şiir diliyle vurguluyor: “güvercini denize soksam / martı olur mu? / ay dedeye halat taksam / gündüze çeksem / güneş olur mu? / yaprakları porteye dizsem / şarkı olur mu? / uçurtmanın ipini kessem / kuş olur mu?”
Didaktikliğin kuruluğuna düşmemek için mizah öğelerinden yararlanan Yener, ozanlığının, anneliğinin daha da önemlisi aydın kimliğinin sorumluluğuyla çocuklarımızın edilgen değil, etken bir tavır sergilemelerini istiyor. Kitaptaki şiirlerin çoğu, örneğin Çilek, bu anlayışın ürünü: “canım çilek istedi / annem dedi ki: / ‘nereden bulayım / bahçeye etmedik ki’ / öfkeyle / vurdum ayağımı yere: ‘yosunları / kim ektiyse denize / çilekleri diksin bahçemize”
Komik Şiirler, yetenekli ilköğretim öğrencilerini şiir yazmaya yönlendiren, yüreklendiren bir anlayışın ürünü. En az sözcükle çarpıcı şiire ulaşılabileceğinin belki de çocuk yazınındaki ilk örneklerinden biri. Bu yönüyle üzerinde durulması ve iyi değerlendirilmesi gereken önemli bir yapıt.
Işıksız, sevgisiz bir dünyada yaşamamak için şiire gereksinmemiz var, özellikle de gelecekte sesini duyuracak çocuk şairlere. Haydi çocuklar, şiirli bir dünya sizleri bekliyor. Önce okuyalım, sonra da yazalım. Yazmaya şiirle başlayalım.

(*) Komik Şiirler, Mavisel Yener, Bilgi Yayınevi, Mart 2010